21 Mayıs 2025 Çarşamba
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, son 10 gün içinde siber suçlarla mücadele kapsamında düzenlenen geniş çaplı operasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Yerlikaya‘nın verdiği bilgilere göre; 58 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda toplam 334 şüpheli yakalandı, bunlardan 170’i tutuklandı, 86 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarının koordinasyonunda yürütülen operasyonlarda; nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis, çevrimiçi çocuk istismarı ve nitelikli hırsızlık suçlarına karıştığı belirlenen şüpheliler hedef alındı.
Yapılan tespitlere göre şüpheliler;
Yapay zeka destekli oltalama (phishing) siteleri ve sosyal medya hesapları aracılığıyla vatandaşlara “yüksek kazanç, kapora, banka promosyonu” gibi vaatlerde bulunarak dolandırıcılık yaptı.
Yasa dışı bahis sitelerine altyapı sağladı, kumar oynanmasına imkân verdi ve para trafiğini yönetti.
Mobil bankacılık sistemlerine sızarak vatandaşların hesaplarından haksız kazanç sağladı.
Operasyonlar İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Gaziantep, Diyarbakır, Konya, Mersin, Adana, Bursa, Kayseri, Şanlıurfa ve daha birçok ili kapsayan 58 farklı şehirde gerçekleştirildi. Bu şehirlerde Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinin koordinasyonunda gerçekleşen operasyonlar sonucunda çok sayıda dijital materyal ve ruhsatsız silah ele geçirildi.
Şüpheliler hakkında şu suçlardan soruşturma başlatıldı:
Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık,
Yasa dışı bahis ve kumar organizasyonları,
Çevrimiçi çocuk müstehcenliği ve cinsel istismar,
Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak,
Suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Siber suçlara karşı kararlı mücadelemiz devam ediyor. 58 ilde 334 şüpheli yakalandı, 170’i tutuklandı. Operasyonları yürüten kahraman polislerimizi tebrik ediyorum.
Unutmayalım: Siber suçlara karşı en güçlü kalkan farkındalıktır. Şüpheli durumlarda 112 Acil Çağrı Merkezi’mizi arayın. Biz gereğini yaparız.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, terör örgütü DEAŞ’a karşı düzenlenen kapsamlı operasyonlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yerlikaya’nın duyurusuna göre, 47 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarda toplam 298 DEAŞ şüphelisi gözaltına alındı.
Yapılan açıklamaya göre, operasyonlar Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı’nın koordineli çalışmalarıyla gerçekleştirildi. Cumhuriyet Başsavcılıkları, MİT Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı tarafından sağlanan istihbarat desteğiyle, terör örgütü üyelerinin faaliyetleri yakından izlendi.
İl Emniyet Müdürlükleri tarafından düzenlenen operasyonlarda;
DEAŞ’a aktif destek verdiği,
Örgüte finans sağladığı,
Propaganda faaliyetlerinde bulunduğu tespit edilen
159 şüpheli gözaltına alındı.
Bu operasyonlar; Adana, Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Gaziantep, Konya, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi kritik iller başta olmak üzere toplam 40 farklı şehirde gerçekleştirildi.
Jandarma Genel Komutanlığı Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın koordinesinde yürütülen operasyonlarda ise;
DEAŞ terör örgütüne lojistik ve mali destek sağladığı,
Örgüt propagandası yaptığı belirlenen
139 şüpheli yakalandı.
Bu operasyonlar ise Aksaray, Artvin, Burdur, Van, Mersin, Hatay ve Zonguldak gibi iller dahil olmak üzere 26 farklı şehirde uygulandı.
Gözaltına alınan şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda:
Ruhsatsız silahlar,
Örgütsel dokümanlar,
Çok sayıda dijital materyal
ele geçirildi.
Bu deliller, örgütle olan bağların net şekilde ortaya konulmasında önemli rol oynadı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Terör örgütü DEAŞ’a karşı mücadelemiz kararlılıkla sürüyor. 47 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonlarla 298 şüpheli yakalandı.
Milletimizin huzurunu bozmaya çalışan hiçbir yapılanmaya geçit vermeyeceğiz.
Kahraman polisimize ve jandarmamıza teşekkür ediyorum.”
Türkiye, son yıllarda terör örgütlerine karşı etkin ve önleyici stratejiler geliştirerek hem şehir merkezlerinde hem kırsalda önemli başarılar elde etti. Özellikle DEAŞ, PKK ve FETÖ gibi yapılara karşı yürütülen operasyonlarda binlerce şüpheli adalete teslim edildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır’da düzenlenen geniş çaplı uyuşturucu operasyonlarında büyük bir başarıya imza atıldığını duyurdu. Bakan Yerlikaya’nın açıklamasına göre, 174 ton toz esrar üretilebilecek miktarda; tam 7 milyon 543 bin 818 kök kenevir ve skunk bitkisi ele geçirildi. Operasyon kapsamında 8 zehir taciri de gözaltına alındı.
Uyuşturucuyla mücadelede teknolojinin tüm imkanları seferber edildi. Operasyonlar sırasında:
2 JİHA (Jandarma İnsansız Hava Aracı)
1 S-70 genel maksat helikopteri
Uzaktan algılama sistemleri
aktif olarak kullanıldı. Bu sayede uyuşturucu tarlalarının yeri hassas şekilde tespit edilerek etkili müdahale gerçekleştirildi.
Operasyonlar; Diyarbakır’ın Eğil, Lice, Hazro, Hani, Kocaköy, Yenişehir ve Sur ilçelerinde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Toplamda 2.212 personel
179 operasyonel tim
bu dev mücadelede sahada görev aldı.
Operasyonlar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıkları’nın koordinasyonunda ve Jandarma Genel Komutanlığı Narkotik Suçlarla Mücadele ile Terörle Mücadele (TEM) Daire Başkanlıkları desteğiyle yürütüldü.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyon sonrası yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Diyarbakır Valimizi, Cumhuriyet Başsavcılıklarımızı, operasyonu gerçekleştiren İl Jandarma Komutanımızı ve Kahraman Jandarmamızı tebrik ediyorum.
Uyuşturucu, insanlığın en büyük düşmanıdır. Zehir tacirlerine karşı mücadelemiz; milletimiz ve geleceğimiz adına kararlılıkla sürecek.”
Son yıllarda Türkiye, uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığına karşı etkin bir mücadele politikası yürütüyor. Hem şehir merkezlerinde hem kırsal bölgelerde yapılan operasyonlarla milyonlarca kök kenevir ve tonlarca uyuşturucu madde ele geçiriliyor.
Bu başarıda özellikle teknolojik donanım, istihbarat desteği ve güvenlik güçlerinin özverili çalışmaları etkili rol oynuyor.
Bakanlık tarafından yapılan bu açıklama, hem uyuşturucu üreticilerine hem de gençleri hedef alan şebekelere güçlü bir mesaj niteliğinde:
“Hiçbir suç örgütüne, insanımızın sağlığı üzerinden kazanç sağlama fırsatı verilmeyecek.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2025 yılı içerisinde standart dışı ışık (far) kullanan 26.822 araç ve sürücüye trafik ekipleri tarafından işlem yapıldığını açıkladı. Trafik güvenliğini tehdit eden bu tür uygulamalara karşı yapılan denetimlerde, özellikle göz alıcı LED far, uygunsuz sis lambası ve renkli aydınlatmalar mercek altına alındı.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 64. maddesi uyarınca;
Araçlara standart dışı far, sis lambası, neon, LED ve renkli ampul takılması veya kullanılması,
Aracın orijinal aydınlatma sistemine müdahale edilmesi,
Gündüz ya da gece, karşıdan gelen sürücünün görüşünü engelleyecek şekilde uygunsuz ışık kullanılması yasak.
Bu kurallara uymayan sürücülere idari para cezası uygulanıyor. Bakan Yerlikaya, vatandaşları bir kez daha kurallara uymaya davet etti:
“Lütfen hem yolda hem ışıkta sınırları aşmayalım.”
Emniyet ve Jandarma Trafik Ekiplerince 8-15 Mayıs tarihleri arasında yapılan geniş kapsamlı trafik denetimlerinde;
Toplam denetlenen araç sayısı: 3.679.567
Mevzuata aykırı “çakar” kullanan sürücü: 56
Hız ihlali yapan sürücü: 150.859
Muayenesi yapılmamış araç: 29.116
Emniyet kemeri takmayan sürücü: 29.836
Ehliyetsiz araç kullanan kişi: 17.053
Zorunlu trafik sigortası olmayan araç: 7.843
Genel işlem gören araç/sürücü: 531.491
Trafikte standart dışı far kullanımı, özellikle gece sürüşlerinde karşıdan gelen sürücünün görüşünü kısıtlayarak kaza riskini artırıyor. Özellikle yüksek güçlü LED farlar, aşırı aydınlatma sağlayarak göz kamaşmasına neden olabiliyor.
Bu nedenle, araç sahiplerinin sadece TÜVTÜRK onaylı ve üretici standartlarına uygun aydınlatma sistemleri kullanması gerekiyor.
Bakan Ali Yerlikaya açıklamasında, trafik kazalarının önlenmesi ve trafik güvenliğinin sağlanması için denetimlerin kararlılıkla süreceğini vurguladı.
“Yolculuklar sevdiklerinize ulaşmak içindir, ayırmak için değil.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, taşınmaz değerlerinin adil bir şekilde belirleneceği “Değer Bilgi Merkezi” uygulamasının 2026 yılının ilk çeyreğine kadar İstanbul’da, 2027 yılı ortasına kadar da 81 ilde devreye alınacağını açıkladı. Bakan Kurum, “Türkiye; artık adil, erişilebilir ve gerçekçi bir taşınmaz değerleme sistemine kavuşacak. Vatandaşımız yapacağı bir yatırıma dair her bilgiye bu sistemden ulaşabilecek” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün (TKGM) 178. Kuruluş Yıl Dönümü programına katıldı. Tapu ve kadastro alanında hayata geçirilecek yeni adımlar hakkında bilgi veren Bakan Kurum, ‘Üç Boyutlu Şehir Modelleri Projesi’ kapsamında Türkiye genelinde ‘Değer Bilgi Merkezi’ uygulamasının hayata geçirileceğini açıkladı: Bu merkez sayesinde Türkiye; artık adil, erişilebilir ve bu anlamda gerçekçi bir taşınmaz değerleme sistemine kavuşacak. Artık vatandaşımız, yapacağı bir yatırıma dair her bilgiye bu sistemden ulaşabilecek. Aynı parsel sorgu sisteminde olduğu gibi taşınmazın gerçek piyasa değerini; kendi mahallesinde ve sokağındaki diğer taşınmazlarla karşılaştırma yapan, konut arzını ve talebini ilçe ilçe, mahalle mahalle analiz orada edebilen yapay zeka destekli dijital bir ortamda görebilecek. Vatandaşımız yapacağı yatırımın ne getireceğini, maliyetini, satış fiyatı ve bu anlamda tahminleri sürece ilişkin detaylı şekilde bu sistemden öğrenebilecek. Halihazırda piyasada çokça karşılaştığımız ve vatandaşımızı rahatsız eden manipülasyonların da bu anlamda önüne geçmiş olacağız. Vatandaşımızın tüm yatırım kararlarını en doğru ve şeffaf şekilde vermesini sağlayacak; hem zamandan, hem de maddi açıdan kazanmasına imkan tanımış olacağız.
‘Değer Bilgi Merkezi’nin ilk uygulamasının 2026 yılının ilk çeyreğinde İstanbul’da başlatılacağını belirten Bakan Kurum, şöyle devam etti: İstanbul, aynı zamanda deprem riskinin maalesef en yüksek olduğu şehir. Bu nedenle; değer haritaları ve üç boyutlu şehir modelimizi, kentsel dönüşüm politikalarıyla entegre edeceğiz. İlçelerimizde mahallelerimizde ki bu deprem riski yüksek alanları dönüşümü noktasında belediyelerimize de bu veriyi sunmak suretiyle, vatandaşımızla el ele İstanbul’un en riskli bölgelerindeki yapıların durumunu, dijital ortamdan anlık izleyecek ve adımlarımızı buna göre atmış olacağız. Tüm bu çalışmalarımız aslında başta İstanbul olmak üzere 81 ilimizin tamamını afetlere hazırlıklı hale getirme çalışmalarıdır. İnşallah 2026 yılının ilk çeyreğinde İstanbul’dan başlamak ve İstanbul’da bu dijital entegrasyonu tamamlamak suretiyle, 2027 yılının ortasına kadar, tüm Türkiye’de aynı dijital altyapıyı hep birlikte hayata geçireceğiz. Hem afete hazırlıkta hem de ekonomide İstanbul’un ve Türkiye’nin gücüne hep birlikte güç katacağız.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.